Esad Coşan Hoca sohbetinde;

Hz. Âişe valimizden rivayet edilmiş bir hadîs-i şerîf.Tayâlisî'nin kaydettiğine göre Efendimiz şöyle buyurmuş: "Benim ümmetim ancak ta'n ve taun ile helâk olur, başka bir şeyle helâk olmaz." Bunlar salgın hastalıklar."Ümmet-i Muhammed'in en çok helâkinin, toptan kırılmasının sebebi salgın hastalıklar olacak."Umumiyetle Ümmet-i Muhammed'in helâki böyle oluyor. "Benim ümmetim ancak ta'n ve taun hastalıkları ile fâni olur, fena bulur yani kırılırlar. "Bu hastalık da, develerin ayaklarında çıkan 'deve guddesi' gibi bir şiştir, iltihaptır, öyle olur, ondan sonra vefat ederler." Peygamber Efendimiz, bu hastalığın tarifini böyle yapıyor.

 Artık doktorlar bunun şimdi hangi hastalığa delalet ettiğini düşünsünler, bilsinler."Bu hastalığın çıktığı yerde; bu taun hastalığının, salgın hastalığın çıktığı yerde ikâmet eden kalıp ölürse şehittir, şehit gibidir."Oradan, o bölgeden firar edip kaçan, savaştan kaçmış gibidir." İslâm canı kurtarmaya çok önem verir, sıhhate çok önem verir. Vücudun tehlikelerden uzak olmasına çok önem verir.
 Fakat bu salgın hastalığın çıktığı yerde durmayı tavsiye ediyor. "Çıkmasın, dursun!" diyor; "Duran şehit gibidir. Kaçan; savaştan kaçan, -ödlek, savaştan kaçıyor, alçak- cepheden kaçan gibidir." diyor.Günahkâr oluyor. Onun için aman bu ne kadar güzel bir fikir, bunu şimdi herkes anlayamazsa doktorlar anlıyor. Başlarını sallıyorlar ya, çünkü salgın hastalık çıkan yerde karantina uygulanır, polisler etrafı sararlar, oradan dışarıya kimseyi çıkarmazlar. "Buradaki hastalık öbür tarafa gitmesin." diye, zaten öyle yapıyorlar. Sebebini şimdi anlarlar.Peygamber Efendimiz o zaman öyle diyor;"Ashâbım korkmayın, durum. Hastalık çıkmışsa orada durun, durmanız şehitlik kazanmanıza sebep olur, oradan firar etmeniz, oradan başka bir beldeye gitmeniz savaştan kaçmak gibi ödlekliktir ve günahtır."

Neden ?

Eğer kaçarsa hastalığı öbür tarafa da götürecek kardeşlerim! Ne yapalım, ölürse ölür, kalırsa kalır.Büyüklerimizin, o sahabe-i kirâmın, büyük evliyâullahın hayatlarını okuduğumuz zaman görürüz ki bu gibi hastalıklarda hiç korkmamışlar. "Geldiyse geldi, ne yapalım?" demişler, bulundukları yerlerden ayrılmamışlar; onun şehitlik olduğunu, kıymetli bir mertebe olduğunu bilmişlerdir.O bakımdan ne yapalım, ecel bir yerde geliyor. İnsanın eceli gelmeden, vadesi yetmeden zaten ölmesi yoktur, bu gibi durumlarda böyle bir tavır içinde olmanın gerektiğini biliniz.

Editör: Haber Merkezi