Kahramanmaraş’ta 12 yaşındaki Gülnaz Şan önceki gün evden kaçtı. Gülnaz’ın ailesi "Ne olur evine dön" diyerek gözyaşı dökerken, kız çocuğunun bulunması ve dönmesi için evin içinde ise yarım saat arayla ezan okunuyor.

Merkez Onikişubat ilçesi Mağralı Mahallesi’nde Emrullah ve Atiye Şan çiftinin 12 yaşındaki kızı Gülnaz, önceki gün eşyalarını topladı. Sabahın erken saatlerinde annesi ve babası ile konuştuktan bir süre sonra evden ayrılan kız çocuğundan haber alamayan ailesi, kızlarının bir an önce geri dönmesini istedi. Kızını derslerini yapmadığı için kızdığını hatta dövdüğünü söyleyen baba Emrullah Şan, özür diledi. Kızının sağ salim bir şekilde bulunmasını isteyen baba Şan, “Kızım sabahleyin erkenden kalkmış çantasına elbiselerini koyup hazırlamış. Annesi de bunu görmüş, ‘sen ne yapıyorsun’ diye kızmış iki tane de vurmuş. Daha sonra üst kata çıkmış ve annesi çağırmış gideceğini anladığı için iç kapıyı kilitlemiş. Oğlum lavaboya gitmek isteyince annesi kapıyı açınca kızım da çıkmış annesi nereye gittiğini sormuş kızım da tuvalete gittiğini söylemiş. Daha sonra tuvalete gitme bahanesiyle gitmiş. Ben haberi aldıktan sonra telefonla aradım ve telefonu hep meşgule düştü. Dün bu mahallede sinyal alınmış. Gören duyan olursa bize bildirmelerini istiyorum. Kızımın sağ ve salim bir şekilde gelmesini istiyorum. Kızımı gözümden kıskanırdım. Büyümüştü, ‘kızım kapıdan dışarı çıkma’ derdim o da, ‘tamam baba’ deyip kapının önünde otururdu gitmezdi bir yere. Yeri geldi kızdık, canlı derslere girmiyor diye kızdım, yeri geldi iki tokat vurdum derslerine çalışmadığı için. Çok çok özür dilerim kızım ne olur çık da gel neredeysen” dedi.

Kızıyla farklı zamanlarda tartıştığını evden kaçtığı gün ise fırçayla vurduğunu söyleyen anne Atiye Şan da, kızının kendisini sevmediğini söyleyerek evden gittiğini söyledi. Kızının cep telefonu ile çokça vakit geçirdiğini ifade eden anne, “Gece telefonla konuşurdu zaten elinden telefon düşmezdi. Telefon başına iş getirdi yavrumun. Telefon bağımlısıydı sanki yavrum. Vermezdi telefonu bize. Bir gün başımıza bir iş getirirsin derdim. Sabah olunca kalktım ve çamaşırlarını hazırlamış. İçime doğdu kaçacağı. Kızıma sordum ne yaptığını çantaya, çamaşırlarını kendisinin bırakmadığını söyledi. O an yalan söylediğini anladım. Bildi benim kızacağımı üst kata babaannesinin evine çıktı. Anlatacağın bir durum varsa gel bana anlat dedim ama anlatmadı. ‘Seni de sevmiyorum artık’ dedi bana. Melül melül bana baktı. Sonra elindeki telefonla geldi ben de elimde fırça vardı iki tane vurdum. Yavrum neredeysen çık gel, başına kötü şeyler getirme, kurban olduğum kızım daha 12 yaşında hayata tozpembe bakıyor” dedi.

Babaanne ve anneannenin gözleri de yaşlı

Torunu evdeyken telefonla konuştuğu kişiyle zamanı geldiğinde kendisi ile tanıştıracağını ve eve davet edeceğini söylediğini anlatan babaanne Ayşe Şan, “Kızım ben seni çok seviyorum, ben hasta oldum çık da gel. Dayanamıyorum artık. Hepimizi yıktın. Sülale, devlet ayakta. Kimselerin yanında durma çocuğum. Ben seninle konuşmuştum, neden benim sözümü tutmadım. Sen büyüyünce konuştuğun arkadaşını evimize davet ederim demiştim. Çok küçüksün çocuğum dedim” dedi.

Anneanne Gülnaz Bozlakoğlu ise, “Gülnaz gel kızım neredeysen gel. Sana kimse bir şey diyemez ben varım kızım, sana kimse bir şey diyemez kızım. Rüyamda gördüm baktım ki yanımda duruyor bir anda kayboldu” dedi.

Gülnaz’ın kardeşleri Malikejder ve Beytullah ise ablalarının eve dönmesini ağlayarak istedi.

Gülnaz’ın bulunması ve eve gelmesi için evin içinde ise yarım saat arayla ezan okunuyor.
Kaynak: iha