1

KORONA virüsünün vurmadığı alan ve kulvar kalmadı maalesef. Artık buna alıştık sayılır; lakin bu Kahramanmaraş’ımızdaki eski sanayi bölgesinin “KENTSEL DÖNÜŞÜM” üne ne oldu? Bu dönüşüm de bir siyasi çarkta sıkışıp kaldı mı yoksa?

Gazi Antep’ten gelirken şehir merkezine en yakın yol, bu sanayi sitemizden geçiyor. Hal böyle olunca ivedi bir şekilde görsel yani vitrin açısından iyi görünmesi adına ele alınması gerekir. Halbuki eski belediye başkanımız Mustafa Poyraz döneminde gündeme alınıp faaliyete geçilecekti. Sonrasında yeni belediye başkanımız Fatih Mehmet Erkoç olunca bu proje askıya alınıp Tekke projesine geçildi. Geçildi geçilmesine lakin bu proje de ne yazık ki yarım kaldı. Oysaki böyle olmamalıydı. Aynı partiden gelen başkanların birbirinin devamı olan projelerin devamını getirip yol kat etmesi gerekir. Gerekir çünkü ayrı bir masraf olmaz, mevcut olan düzeni koruyup ilerlemek daha güzel sonuçlar getirir. Yani kazanan K. Maraş olur, Türkiye olur, biz oluruz…

Her nedense günümüzde bu belediyecilik anlayışı bir türlü doğru dürüst bir rayına oturmadı. Özellikle gelişmekte ve büyümekte olan K. Maraş gibi şehirlerimizin hızlı bir şekilde şehrin görünümü ve güvenliği düşünülerek “KENTSEL DÖNÜŞÜM” ü yapılmalıdır. Yapılmalıdır aksi takdirde bir depremde ESKİ SANAYİİ yerle bir olmaya birinci sırada adaydır.

Buradan özellikle şimdiki belediye başkanımız Hayrettin Güngör Bey’e bu konuda titizlikle üzerinde durmasını rica ediyorum. Menderes mahallesinin içerisinde yer alan eski sanayii bölgemizin hiç vakit kaybedilmeden “KENTSEL DÖNÜŞÜM” e gidilmesi elzemdir. Çünkü kapıda görünmeyen bir tehlike vardır. Orada yaşayan insanların bile hem çevre faktörü (deprem riski var binalar çürümüş vaziyette) açısından hem de sağlık açısından tehdit arz etmektedir. Hem böylesine bir çirkin görüntüyü memleketimiz hak etmiyor. Bu konuda diğer yetkili kurumların da sayın belediye başkanımıza sahip çıkarak el birliğiyle bu işe el atmamız lazım. Ben dahi bu yazımı bir ihtiyaçtan ve kendime görev görmekten ötürü yazıyorum. Bu enkazı görmemezlikten gelemem bir kahraman torunu olarak.

Önceki yazılarımda bile defaatle dile getirmiştim. İş işten geçmeden tedbir almalıyız ki olası bir tehlike karşısında ölen canları geri getiremeyiz; ancak şimdiden önlemimizi alıp harekete geçersek olası kötü bir deprem karşısında önceki kadar canlar yanmaz ya da bu tedbirden dolayı hiç yanmayabilir.

Burada bize de görev düşüyor ey Kahramanmaraşlım! Özellikle bu menderes mahallesinin sanayii bölgesinde yaşamakta ve iş yapmakta olan kardeşlerim, sizlerin ve sevdiklerinizin canları için sağlıklı, uzun ve mutlu bir ömür yaşamak için bu “KENTSEL DÖNÜŞÜM” e katkıda bulunalım ve destek verelim.

Lütfen bu durumu üstünkörü geçiştirmeyelim. Bize ve memleketimize yakışmaz. Orta yolu bulup bir araya gelip olması gereken neyse hemen yapalım. Bizler bu dünyada ve memlekette niçin yaşıyoruz ki zaten! Her şeyin en iyisi ve güzeli olsun diye, Rabbimizin rızasını kazanalım diye ve bizden sonraki gelecek nesillere güzel bir cennet vatanı bırakalım diye…

Peki o zaman ne diye oyunda ve oynaştayız? Benim canım sizin canınız; sizin canınız benim canımdır. Özellikle bu bölgede yaşayan insanların çoğu Suriyeli kardeşlerimizdir. Onların da en güzel bir mekan ve refah içerisinde yaşamaları en doğal haklarıdır.

Hayat adeta bir satranç gibidir. Vakti geldiğinde hamle yapmak zorundasın; yalnız burada hamleden kasıt hamle yapmak, değil; hamleyi doğru yapabilmektir. İşin sırrı burada yatmaktadır sevgili okurlarım.

devam edecek…