1947 yılında başarılı bir bankacı olan Andy Dufrense aynı başarıyı evliliğinde gösterememektedir ve eşi tarafından başka bir erkekle aldatılmaktadır. Bunu kabullenemeyen Andy, eşinin aşığıyla buluştuğu bir gece alkolün de verdiği cesaretle silahına mermileri doldurur ve öfkeyle aracından iner. Eşi ve aşığının bulunduğu eve gidip onları belki de öldürecekken vazgeçer ve geriye döner. Fakat bu dönüş Andy'i kurtaramaz. Aynı akşam eşi ve aşığı yataklarında mermi yağmuruna tutulmuşlardır. Olay yeri incelemelerinde Andy'nin ayak izlerine rastlayan polis, onu yargının eline teslim eder.

Andy yargılanması sonucunda suçsuzluğunu ispatlayamaz ve iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilir. Bir anda yaşamı altüst olur. Aldatılmıştır, eşi öldürülmüştür ve bu ölümde hiçbir suçu olmamasına rağmen artık hayatının geri kalanını hapiste geçirecektir. 1949 yılına gelindiğinde bir çatı yapım işi için arkadaşları ile seçilen ekipte yer alır. Burada çalışırken gardiyanların kaptanı Byron Hadley kendisine kalan bir mirastan arkadaşlarına bahseder ve devletin alacağı vergiden duyduğu rahatsızlıktan bahseder. Bu konuşmaya kulak misafiri olan Andy, Hadley'e doğru yönelerek onun bütün parasını kurtarabileceğini söyler ve nasıl kurtacağını anlatır. Bunun karşılığı olarak Andy arkadaşlarına bira alınmasını ister. Hadley bunu kabul eder ve çatıda çalışmakta olan bütün mahkûmlara bira ısmarlar. Mahkûmlar kısa bir süre de olsa Andy sayesinde kendilerini özgür birer insan gibi hissederler. Bu olaydan sonra Müdür Samuel Norton, Andy ile görüşür ve onu ihtiyar Brooks Halten'a yardım etmesi için cezaevinin kütüphanesine gönderir. Andy'nin yeni görevi kütüphanede çalışma bahanesi ile Norton'un para konusundaki işleri halletmek olmuştur. Zaman geçtikçe Norton, Andy'e bütün işlerini emanet eder.

Andy ise yeni geldiği kütüphaneyi yenilemek için her hafta devlete mektup yazarak kaynak ister. 1954'te Brooks şartlı tahliye edilir, ancak cezaevinde elli yıl geçirdiğinden dış dünyaya uyum sağlayamaz ve kendisini asarak intihar eder.

Andy'e en sonunda kütüphane bağışı kitaplar, dergiler, plak çalar, plaklar ve bir miktar para gelir. Gelen plak çalar ile Figaro'nun Düğünü'nün bir kaydını bütün mahkûmlara dinletir. Ancak bunun bir cezası olur ve Andy tek kişilik hücreye gönderilir.

1963 yılında Norton, kamusal işlerde hapishanede Andy'nin emeğini kullanmaya başlar, vasıflı iş gücünün maliyetini azaltarak rüşvet almaya başlar. Andy'de Randall Stephens takma adını kullanarak bütün parayı kendine aktarmaktadır.

1965'te Tommy Willams hırsızlık yaptığı için Shawshank hapishanesine düşer. Andy ve Red Tommy'e GED sınavını geçmesi için yardım eder. 1966 yılında Tommy, Andy'nin hikayesini öğrenir ve başka bir hapishanede kalırken asıl suçu işleyen kişinin kendisine, Andy'nin karısını ve sevgilisin nasıl öldürdüğünü Andy'e anlatır. Andy suçsuz olduğunu müdür Norton'a anlatır ve Norton buna inanmak istemez ve Andy Norton'a hakaret eder. Norton'da Andy'yi hücreye gönderilmesini emreder. Norton bir tuzak kurarak kaçıyormuş süsü verdirdiği Tommy'i ortadan kaldırır. Norton hücresineyken Andy'e eski işlerine tekrar bakması şartı ile çıkaracağını söyler ve reddederse hem hücrede kalmakla hem de kütüphaneyi yakmakla tehdit eder. Bunun üzerine Andy Norton'un kirli işlerine devam etmek zorunda kalır. Eğer ki Andy hücreye girmemiş ve ceza almamış olsaydı 2 ay sonra şartlı tahliye edilebilirdi fakat şimdi cezasının tamamını çekmek zorunda kalmıştır.

Andy ve Red avluda konuşurken Andy umuttan bahseder Meksika sahil kasabası Zihuatanejo'da yaşamak istediğini Red'e anlatır. Ancak Red, Andy'e böyle umutlara kapılmaması gerektiğini belirtir ve umudun böyle bir yer için iyi olmadığını anlatır. Andy, Red'e Maine Buxton yakınlarındaki bir tarladan bahseder. Eğet bir gün buradan çıkarsa oraya gitmesini söyler. Orada bir ağaçtan ve ağacın altında bir taştan bahseder. Taşın altında onun (Red) için bir şey olduğunu söyler ve Andy oradan ayrılır.

Sonraki günün sabahında hücre sayımında Andy'nin hücresinden ses gelmeyince gardiyanlar hücreyi kontrol ederler ve hücrenin boş olduğunu görürler. Müdür de hücreye gelir ve çok öfkelenir, elindeki satranç taşlarını sinirle etrafındakilere, duvara ve en son duvardaki resme doğru fırlatır. Herkes şaşkınlıkla resme bakar. Taş resmi delmiştir. Resim duvardan tamamen kaldırınca, duvarın arkasında bir insanın geçebileceği kadar büyüklükte bir delik görürler. Bu delik kanalizasyon borularına kadar kazılmıştır. Andy çok önceden planladığı gibi bütün akladığı paraların belgelerini, müdürün temiz ve güzel giysilerini bir poşete koyarak kanalizasyon borusunun içinden özgürlüğe doğru kaçmıştır.

Andy, günü sabahında akladığı paraları almak için birkaç bankayı ziyaret eder ve kendisini Randall Stephens olarak tanıtır. Bütün paraları topladıktan sonra, banka görevlisi bayandan elindeki belgeleri verdiği adrese yollanmasını rica eder. Bu belgelerde müdür Norton'un tüm kirli işleri vardır. Gazetelerde çıkan Shawshank haberlerinden sonra polisler Shawsanhk'a doğru yola çıkarlar. Kapıda Hudley tutuklanır. Müdür Norton olaylar karşısındaki şaşkınlığından odasının kapısını kilitler. Kapı zorlanıp içeri girilirken Norton intihar eder.

Kırk yıl boyunca cezaevinde kaldıktan sonra Red, sonunda tahliye olur. Hapishane dışındaki hayata uyum sağlamaya çalışan Red, Andy'e verdiği sözü hatırlar. Andy'nin anlattığı Buxton'daki tarlayı görmeye gider. Andy’nin bahsettiği ağacı bulur. Yerde taşların altında bir kutu bulur. Kutunun içinde mektup ve bir miktar para vardır. Andy mektupta Zihuatanejo'ya gelmesini söyler. Mektubun sonunda Red ile yaptığı son sohbete gönderme yapmıştır. Umudun iyi bir şey olduğunu ve belki de en iyi şey olduğunu yazar.

Red şartlı tahliyenin kuralını son bir kez ihlal ederek sınır dışına Andy'nin yanına doğru yola çıkar. Yolculuk sonrası Zihuatanejo'da bir kumsalda Andy'i bulur ve iki arkadaş özlemle birbirlerine sarılırlar