Sabit ve döner sermaye ek ödemelerinin maaşla birlikte verileceğinin 6. Dönem Toplu Sözleşme hükmü olduğunu, buna rağmen Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatında çalışanlar ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Hudut, Sahil Güvenlik Kurumu ve Araştırmacılara sabit ödeme yapılması hususunun neden unutulduğunun sorgulanması gerektiğine dikkat çeken Taşkın; yetkili sendikanın, sendikal örgütlenmeyle ilgili %1’lik maddeye odaklandığı için bugün bu haksızlığın meydana geldiğini, Bakanlığa bağlı kurumların mağdur edilmelerinin doğru olmadığını, bu mağduriyetin sebebi olan yetkili sendikanın sorumluluktan kaçmak için şimdi eylem yapmaya başladığını söyledi. 
Sağlık Bakanlığı merkez teşkilat ile bağlı kurumlarda çalışanlara sabit ödeme verilmemesinin Bakanlık bürokratlarıyla ilgisinin bulunmadığını belirten Taşkın, bu ayrımcılığın nedeninin anlaşılamadığını söyledi. 6. Dönem Toplu Sözleşme hükümlerinin yasa gereğince ilgili Bakanlık ve bağlı kurumların personelini de kapsaması gerektiği halde bunların muaf tutulmasını anlayamadıklarını ve bu haksızlığın giderilerek mağduriyetin sona erdirilmesini istediklerini söyleyerek şu ifadelere yer verdi:
Sorumlu Yetkili Sendikadır
“Ocak ayından itibaren Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında sabit ek ödemeden kimlerin yararlanacağının listesi düzenlenmişti. Bu listede derece-kademe, eğitim düzeyi ve unvanına göre kimlerin ne kadar sabit ödeme alacağı belirtilmiş, ancak bu listede Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatında çalışanlar ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Hudut, Sahil Güvenlik Kurumu ve Araştırmacılar yer almamıştır. Bunun tek sorumlusu da yetkili sendikadır. 
6. Dönem Toplu Sözleşme'nin Üçüncü Bölümü'nün 45. maddesinde 4. maddeye yapılan atıf nedeniyle, yalnızca 209 sayılı Kanunun 5.maddesine göre ek ödeme alanlar kapsam içerisine alınmış, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan ve 209 sayılı Kanunun 5. maddesi kapsamında yer almayan personelin bundan yararlanması engellenmiştir. Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatında çalışanlar ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Hudut, Sahil Güvenlik Kurumu ve Araştırmacılar ne yazık ki kapsam dışında tutularak mağdur edilmişlerdir. 
Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında çalışanlar, farklı pozisyonlarda çalışıyor olsalar da Sağlık Bakanlığının personeli olduğu, sağlık hizmetlerinin tüm kurum ve kuruluşlarıyla bir bütün olduğu göz ardı edilmiştir. Özellikle Araştırmacılar hak kaybına uğrayarak en çok mağdur edilen Bakanlık personelidirler. Söz konusu kurumlarda aktif görev yaptığı halde hak kaybına uğrayan ve sabit ek ödemeleri ödenmeyen çalışanların karşı karşıya kaldığı haksızlık Anayasa’ya ve “eşit işe eşit ücret” ilkesine aykırıdır. 
Bugün ayrımcılıktan ve haksızlıktan söz eden yetkili sendikanın Ankara Şehir Hastanesi önünde eylem yapması hatalarının üstünü örtme çabasından başka bir şey değildir. 
Lafla peynir gemisi yürümüyor, her yaptıkları sağlık çalışanlarının öfkesini dindirmek, istifaların önüne geçmek için bir takım çabalardan oluşuyor. Bakanlık merkez çalışanları, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Hudut ve Sahil Güvenlik Kurumu ve Araştırmacılara yapılan haksızlığın bir an önce giderilmesini ve sabit ödemelerinin ödenerek mağduriyetin son bulmasını istiyoruz.” 

Editör: Haber Merkezi