Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Yeni Şafak Gazetesi için kaleme aldığı yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna krizine dair yaptığı açıklamalara yer verdi.

Türkiye'nin Ukrayna-Rusya çatışmasında tavrı ne olacak? Cumhurbaşkanı Erdoğan yanıtladı

Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Afrika programını yarıda kesen ve yurda dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dönüşte uçakta gazetecilerle yaptığı söyleşiden bir bölümü köşesine taşıdı. 

Acet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye'nin Ukrayna-Rusya çatışmasında tavrı ne olacak? sorusuna verdiği yanıtı da yazdı. 

İşte Acet'in bugünkü yazısı:

Dakar’daki stadyum açılışından Ankara’ya dönmek için ‘Tur’ uçağına hızlı adımlarla bindikten hemen sonra, uçağın arka kısımlarında oturan bir görevli, önce “Geçmiş olsun” dedi, sonra biraz tereddütlü bir ifade ile “Başımız sağ olsun” diye devam etti.

Bir anda başımdan kaynar sular dökülmüş gibi hissettim.

Telâşla, “Hayır olsun” diyebildim.

Acı haberi o anda aldım.

Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi’nde görevli Özel Harekât Şube Müdürü Hayrettin Eren açılış sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu şehit olmuştu.

Haber yayıldıkça uçağın içine derin bir teessür ve hüzün havası çöktü.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un, cenazeyi başka bir uçakla getirmek için Senegal’de kaldıkları söylendi.

Söyleşi için uçağın toplantı salonuna geçtiğimizde haberin üzüntüsünü yaşayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taziye dileklerimizi ilettik.

Şehit özel harekâtçıya rahmet diliyorum, ailesine, yakınlarına Allah sabır ve metanet versin.

UKRAYNA KRİZİ NEDENİYLE YARIM KALAN ZİYARET

Pazar günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında üç Afrika ülkesine yapılacak gezi için İstanbul’dan yola çıkan Türk heyetinde herkesin aklının bir köşesinde Ukrayna krizi vardı.

Her an bir şeyler olabilir duygusu gezi boyunca varlığını hissettirdi.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden Senegal’e geçtiğimiz sırada, kötü haberler arka arkaya gelmeye başladı.

Putin’in, içinde “Ukrayna tamamen Rusya tarafından yaratılmıştır” şeklinde cümleler barındıran açıklamaları, Rus ordusunun uluslararası hukuka göre Ukrayna’ya ait olan Dombass bölgesine tankları soktuğu yönünde haberler Afrika’ya ulaştı.

Senegal’de açık halde gördüğümüz televizyonlarda bile Putin’in konuşması yayınlanıyordu.

Salı öğleden sonra, gezinin üçüncü ayağı olan Gine Bissau bölümünün ertelendiği haberi geldi.

Gerekçe olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, NATO üyesi ülkelerin liderlerinin katılacağı çevrimiçi toplantıya katılacak olması gösterildi.

Ankara’ya dönüş yolunda yaptığımız söyleşide sorduğumuz soruların büyük bölümü haliyle bu krizle ilgiliydi.

Erdoğan’a “NATO zirvesinden beklentileriniz neler” diye sordum.

Cevabında, Batılı ülkelerin liderlerine dönük eleştiriler vardı.

O ana kadar yürütülen girişimlerin sonuçsuz kalmasına atıflar yaptı Erdoğan.

Özetle şunları söyledi:

“Şu anda tabii Rusya ile liderler çerçevesinde henüz ciddi bir görüşme performansı sergileyen çıkmadı. İşte biliyorsunuz Macron Moskova’ya geldi, tablo ortada. Arkasından Scholz geldi, o tablo da ortada. Biden ile ilgili ‘görüştü, görüşüyor’ vesaire dediler, herhangi bir şey çıkmadı. Olayı devlet veya kurumsal bazda ele alacak olursak, burada da şu anda ortada sadece NATO kalıyor. NATO bu video konferans zirvesiyle beraber artık tavrını belirlemelidir, ne yapacaksa yapmalıdır. NATO müttefiki üye ülkelerin liderleri bakalım neler söyleyecek. Biz de tabii söyleyeceğimizi onların da söyleyeceklerine göre belirleyecek, tavrımızı ortaya koyacağız.”

PEKİ, TÜRKİYE NASIL HAREKET EDECEK?

Bu kriz, pek çok bakımdan Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor.

Büyümesi halinde gidişattan olumsuz yönde en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alıyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sorularımıza verdiği cevaplar, Türkiye’nin bu süreçte nasıl bir tutumla hareket edeceğine dair önemli işaretler veriyor.

Bir meslektaşımız “Kısa ve orta vadede Türkiye bir zarara uğrar mı?” sorusunu yöneltti.

Soruya verdiği cevapta Erdoğan’ın ihtiyatlı dili hemen kendini belli etmişti.

“Bunların getirisi götürüsü nedir, ne değildir bakılmalı. Bunların kararını böyle heyecanla vermek yanlış olur. Biz burada çok hassas davranmalıyız, çok dikkatli adım atmalıyız.” dedi.

Sonra bu ifadelerini şöyle gerekçelendirdi:

“Çünkü önüne gelen garip şeyler söylüyor. Bakıyorsun, kimisi doğal gazın bedelini çok ciddi rakamlara çıkarıyor, kimisi doğalgaz vanalarını kapatmaktan söz ediyor. Biz burada devlet yönetiyoruz, hassasiyetimizi korumamız gerekiyor.

Bu hassasiyet içinde de adımlarımızı atmamız gerekiyor.”

Bir tarafta NATO üyesi olmanın getirdiği sorumluluklar, öbür tarafta hem Ukrayna, hem de Rusya ile ileri seviyelere ulaşan ikili ilişkiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tavrımız kimden yana olacak” şeklindeki soruya verdiği cevabıyla bu hususa dikkat çekti.

“İkisinden de vazgeçmemiz mümkün değil. Rusya ile gerek siyasi, gerek askeri, gerek ekonomik ilişkilerimiz var. Ukrayna ile de aynı şekilde, siyasi, askeri, ekonomik ilişkilerimiz var. “Ukrayna’dan vazgeç” derseniz vazgeçemeyiz, çünkü ülkemizin buradaki çıkarları çok ileri derecede. “Rusya’dan vazgeç” deseniz ondan da vazgeçemeyiz, çünkü onunla da şu anda gerçekten ileri derecede birlikteliklerimiz var” dedi.

Türkiye için en iyi senaryo, Ukrayna ile Rusya’nın bir şekilde anlaşmasından geçiyor.

Belki krizin bir yerinde, Ankara’nın da katkılarıyla böyle bir kanal açılır.

Editör: Haber Merkezi