İran'ın Azerbaycan sınırındaki tatbikata Türk asıllı askerlerini gönderdiğini kaydeden Dağlı, "İran, Azerbaycan’ı hedef aldığı tatbikatta Türk asıllı askerleri görevlendirerek, ne yapmaya çalışıyor? Türk’ü Türk’e mi kırdırmaya çalışıyor? Böyleyse, pimini çektiği bombanın kendi elinde patlama ihtimalini, göz ardı mı ediyor?" dedi.
İran'ın yanlış yolda olduğunu aktaran Dağlı, Tahran'ın adımlarını dikkatli atması gerektiğini belirterek, "Kafkasya'da denklem değişti. Ve İran bu denklemde yok. Özellikle Zengezur koridorunun açılması, İran açısından bir korkulu rüya. Ermenistan'ı destekliyorlar, Azerbaycan'a karşılar. Türkiye, Azerbaycan ve kendi sınırlarında baskı altında tuttukları en az 25 milyonluk Türk nüfusun birleşme ihtimali, onları fena halde tedirgin ediyor" ifadelerini kullandı.
İşte Dağlı'nın yazısının tamamı:
Azerbaycan sınırına yığınak yapıp, tatbikat gerçekleştiren İran ordusunda Türk asıllı askerler var.
O askerlerin bir çoğu sosyal medya hesaplarında bozkurt selamı paylaşıyor.
Askerler Türk.
Görev yaptıkları yer İran ordusu.
Ve İran tarafından Azerbaycan sınırına gönderilmişler, Azerbaycan’a meydan okumak için planlanan tatbikatta yer alıyorlar.
İran, Azerbaycan’ı hedef aldığı tatbikatta Türk asıllı askerleri görevlendirerek, ne yapmaya çalışıyor?
Türk’ü Türk’e mi kırdırmaya çalışıyor?
Böyleyse, pimini çektiği bombanın kendi elinde patlama ihtimalini, göz ardı mı ediyor?
Kafkasya’da denklem değişti. Ve İran bu denklemde yok.
Özellikle Zengezur koridorunun açılması, İran açısından bir korkulu rüya.
Ermenistan’ı destekliyorlar, Azerbaycan’a karşılar.
Türkiye, Azerbaycan ve kendi sınırlarında baskı altında tuttukları en az 25 milyonluk Türk nüfusun birleşme ihtimali, onları fena halde tedirgin ediyor.
Afganistan’da da denklem değişti. İran Taliban’la arayı şu an için iyi tutuyor.
Taliban’a karşı güçsüz değiller.
Talibansız 20 yılda Afgan Şii’lerden 50 bin kişilik Fatimiye Tugayı kurup, onları Suriye’de savaştırdı.
O silahlı grup, olası bir gerginlikte İran’ın Afganistan’daki bir kozu sayılabilir.
Ayrıca Afganistan’da tamamı olmasa da bir bölümü İran’a yakın olan Hazara Şiileri var.
Ama Taliban’ın Pakistan, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi İran’ın rakip ve tehdit gördüğü ülkelere yakınlığı, Tahran’ın canını sıkıyor.
Hele ki son dönemde Türkiye-Pakistan ve Azerbaycan’ın ortaklaşa gerçekleştirdiği 3 Kardeş tatbikatı, İran’ın tüm korkularını gün yüzüne çıkardı.
Karabağ’da yasa dışı yollarla Ermenistan’a lojistik desteği arttırdılar.
Bakü buna tepki gösterince tam da Karabağ zaferinin yıl dönümünde Azerbaycan sınırına asker yığıp, tatbikata başladılar.
Azerbaycan’ı hedef alırken sığındıkları gerekçe de ilgi çekici.
Azerbaycan’ın İsrail ile yakınlığından şikayetçiler.
Evet Azerbaycan, Türkiye ile olduğu gibi İsrail’le de yakın bağları olan bir ülke.
Ama Azerbaycan’da bir İsrail askeri üssü yok.
Azerbaycan’ın İsrail’de büyükelçiliği bile yok.
İran ise İsrail-Azerbaycan ilişkisi üzerine bir gerginlik inşa edip, “sınırımızın Siyonist üssü olmasına izin vermeyiz” diyerek Azerbaycan sınırına asker yığabiliyor.
O tatbikatı adı Hayber’in Fatihleri.
Yahudilere karşı yapılan Hayber savaşı üzerinden İslam tarihi açısından da bir mesaj üretiyorlar.
İsrail bahanesiyle sadece Azerbaycan’ı hedef almakla kalmadı, İran.
Geçen yılki Karabağ savaşında CHP’li Ünal Çeviköz, bir iftira ortaya atmıştı, Türkiye Suriye’den Karabağ’a cihatçı gönderdi, diye bir iftiraydı bu.
İşte o yalana sığındı son olarak İran.
İran Kara Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Kiyomers Haydari, “geçtiğimiz yıl Karabağ savaşına DAEŞ teröristleri getirilmişti, bu tatbikatta DAEŞ’e karşı mücadele edeceğiz” dedi.
İsrail üssü gibi olmayan bir bahane üretip, Azerbaycan’ı tehdit eden İran, bu son DAEŞ iddiasıyla ise sanki bardağı iyice taşırdı.
Akılları sıra Türkiye ile Azerbaycan’ı DAEŞ terör örgütüyle iş tutmakla, suçluyorlar.
Ve yaptıkları provokasyonu İsrail-Azerbaycan ilişkilerinin yanına DAEŞ-Türkiye-Azerbaycan algısıyla bütünlüyorlar.
İran’a anladığı dilden bir cevap verildi.
Nahçıvan’da Türkiye ile Azerbaycan orduları "Sarsılmaz Kardeşlik-2021" adı verilen yeni bir tatbikat başlattı. İran’ın provokatif eylemi gibi islami değerlerin alet edildiği bir tatbikat da değil bu.
Sarsılmaz Kardeşlik, tatbikatın adı.
Hayber’in Fatihleri diye isim takıp, kutsal dinimizi kendi mezhepsel paranoyalarına malzeme yapan İran’ın tatbikatına karşı verilen en net cevap, aslında bu.
İran yine yanlış yolda.
Tıpkı Irak’ta PKK teröristleriyle kol kola girip, Türkiye’ye saldırmaya kalktıkları gibi Kafkasya’da da büyük hata yapıyorlar.
Kaldı ki o hatayı kendi sınırlarındaki Türk asıllı İran askerlerini de kullanmak suretiyle yapmaya teşebbüs ediyorlar ki, bu durum İran açısından kendi bünyesinde yıkıcı sonuçlar da doğurabilir.
Ordudaki Türk asıllı askerler arasında bozkurt selamının son günlerde yaygınlaştığı görülüyor.
Bu aslında tamamen sembolik bir mesaj.
Neyin mesajı derseniz, Türk asıllı askerlerin, İran’ın bu son faaliyetlerinden ciddi anlamda rahatsızlık duydukları ve kendi içlerinde bir hareketlenmeye başladıklarının mesajı.
İran yanlış yolda.
Türkiye yine de iyi niyetini muhafaza edip, İran’a aklını başına al dercesine Sarsılmaz Kardeşlik üzerinden bir ikazda bulunmuş.
Bizim kardeşliğimiz sarsılmaz ama seni sarsar, hem de öyle bir sarsar ki, derinden kendi içinden sarsar, daha da kendine gelemezsin, ikazı aslında bu.
