Eh, bu kelime –siyon’la bittiğine göre Fransızca’dan girmiştir dilimize. Bunu hemen belirtelim. Peki ne anlama geliyor diksiyon? Öncelikle konuşma biçimi demek. Sesleri, sözcükleri vurgularına dikkat ederek söylemektir.

İstanbul Türkçesi’yle konuşmaktır. Diksiyon, sözcüklerin doğru telaffuzudur. Açık ve anlaşılır konuşma şeklidir.

Diksiyon, bir konuşma sanatıdır. Diksiyonu geliştirmek için, konuşma alıştırmaları yapmalı. Tekerlemeleri ezberlemeli. Konuşurken vurgu ve tonlamaya özen göstermek ihmal edilmemeli.

Birkaç tekerleme yazayım: Bir berber, bir berbere: ”Bre berber! Gel beraber bir berber dükkanı açalım.”demiş.

Şu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak?

Kırk kırık küp. Kırkının da kulpu kırık küp.

Diksiyon yüzünden epey sıkıntı çekmiş birinden bahsedeceğim. Kendisi kuaför. Onun çocukluk yıllarına götüreceğim sizi.

Kahramanımız Adana’nın merkeze bağlı bir köyünden. İlkokulu köyde okur. Okul biter, Adana’ya gelir. Yaş, on üç. Köyden şehire inince yabancılık çeker haliyle. Herkes yabancıdır. Konuşacak, görüşecek kimseler yoktur. Bir hayli garipser bizim yeni yetme.

Köy hayatıyla çok farklıdır çünkü. Kalabalık…Bir koşturmaca. Köydeki sükunet nerde...

Babası bir oto tamircisinin yanına verir. Ama tamirci çıraklığı kısa sürer. Bir müddet sonra bir kuaförün yanında çalışmaya başlar. Patron, babasının yakın arkadaşı. Çok halim selim, anlayışlı biri. Yeni çırağını eğitmeye çalışır. Çırağı içine kapanık biri. Pek konuşmaz. Konuşsa da Adana ağzıyla konuşur. Köydeki gibi. Patronu uyarır bunu:

-Oğlum! Diksiyonunu düzelt.

Çırak üstüne başına bakar. Ayakkabılarını boyatır. Tertemiz giyinir. Geçer aynanın karşısına kendisini kontrol eder.

Pek konuşmaz. Ama konuştuğunda kuafördeki bazı bayanların güldüklerini görür. Utanır. Onun bu hali hoşlarına gider müşterilerin:

-Diksiyonunu düzelt be canım, derler.

Düzeltecek düzeltmesine de bu diksiyon ne? Ah bir bilebilse!

Bir gün dükkanda henüz müşteri yok. Patrona dedi ki:

-Usta! Sen bana diksiyonunu düzelt, diyorsun. Düzelteceğim de bu diksiyon ne? Ben bilmiyorum.

Patronu güldü:

-Oğlum konuşmanı düzelt. Köydeki gibi konuşma. Bizim gibi konuşmaya çalış. Diksiyon bu işte.

Patronun bu açıklamasıyla diksiyonu öğrendi kahramanımız. Konuşmasına dikkat eder oldu. Diksiyonunu düzeltti.

Giderek işini sevdi. Kuaförlüğü öğrendi. O, şimdi işinin patronu.