Kahramanmaraş'ta 120 Yataklı Acil Durum Hastanesi Son Aşamada Kahramanmaraş'ta 120 Yataklı Acil Durum Hastanesi Son Aşamada
Dünya Çocuk Hakları Günü'nün Önemi
Bugün, 1989 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen ve dünya çapında çocukların haklarını savunmak için kutlanan Dünya Çocuk Hakları Günü. Bu özel gün, tüm dünyada zorlu koşullar altında yaşayan, yoksulluk içinde büyüyen, savaş mağduru ve mağduriyet yaşayan çocukların haklarını savunmayı amaçlıyor. Türkiye, 1990 yılında ‘Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul ederek uluslararası bir taahhütte bulunmuştu. Ancak, CHP Kadın Kolları’na göre bu sözleşme yalnızca kağıt üzerinde kalmış ve ülkenin çocuk hakları ile ilgili birçok sorunu çözülmemiştir.
Türkiye’nin Uluslararası Bağlayıcılığına Rağmen Uygulamada Zayıflık
CHP’li kadınlar, özellikle çocuk hakları sözleşmelerinin yerine getirilmediğini belirtiyor. 2011 yılında yürürlüğe giren 'Çocukların Cinsel Suistimalleri ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' ve İstanbul Sözleşmesi gibi önemli yasal düzenlemelere de atıfta bulunuldu. Bu düzenlemelere rağmen, hükümetin söz konusu sözleşmeleri hayata geçirmediği ifade ediliyor. CHP’li kadınlar, Türkiye’de çocukların yaşam hakkının bile hiçe sayıldığını, kaybolan çocukların durumunun yetkililerce göz ardı edildiğini savunuyor.
Çocuk İstismarına Karşı Yetersiz Tepkiler
Açıklamada, hükümetin çocuk istismarı ve çocuk cinayetleri karşısında göstermiş olduğu zayıf tepkiler eleştirildi. Kadın kolları, yetkililerin, kaybolan ve istismara uğrayan çocuklar için somut adımlar atmak yerine yalnızca “kınama” mesajları vermekle yetindiklerini belirtiyor. Özellikle İzmir’deki 5 çocuğun ölümüne ilişkin hükümet yetkililerinin sessiz kalması ve somut bir açıklama yapmaması ağır şekilde eleştirildi.
Aile Bakanı'nın Sessizliği Eleştirildi
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir'in, 5 çocuğun yanarak hayatını kaybettiği olayla ilgili bir açıklama yapmaması tepkiyle karşılandı. Bakanın görevini yerine getirmemesi ve acı olaydan sonra sosyal medya paylaşımlarında bulunması, CHP Kadın Kolları tarafından sert bir dille eleştirildi. Bakan’ın 18 aydır görevde olmasına rağmen çocukları koruma konusunda herhangi bir icraat yapmadığı vurgulandı.
CHP Kadın Kolları’ndan İstifa Çağrısı
CHP Kadın Kolları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı'na yönelik istifa çağrısında bulundu. Bakan’ın, yaşanan acı olaylardan sonra sorumluluğu üstlenmek yerine halkı oyalamaya devam ettiği ifade edildi. Kadın kolları, Bakan Özdemir’in çocuk hakları konusunda sorulara cevap vermemesi ve yetkililerinin kaybolan ve ölen çocuklar hakkında açıklama yapmamaları nedeniyle istifasını talep etti.
Çocukların Durumu ve Bakanlığın Verileri Üzerine Eleştiriler
Bakanlık tarafından yayımlanan 2024 Bütçe Teklifi raporlarında yer alan bazı veriler de eleştirildi. Türkiye’de 6,5 milyon çocuğun aşırı yoksulluk içinde yaşadığına dikkat çekilirken, “Çocukların Korunması ve Gelişiminin Sağlanması” programının yalnızca 170 bin çocuğa ulaşabildiği belirtildi. Ayrıca, Türkiye’de kadın işsizliği oranı %12,4 iken Bakanlığın, yoksullukla mücadele adına yalnızca 120 kişinin işe başlama yardımından faydalandığı vurgulandı. Bu verilerin, ülke genelinde çocukların yaşam koşullarının ne kadar kötü olduğunu ortaya koyduğu ifade edildi.
Bakanlık Kaybolan Çocuklar İçin Harekete Geçmedi
CHP Kadın Kolları, Aile Bakanlığı’nın kaybolan çocuklar için somut adımlar atmadığını ve sadece toplantılar düzenleyerek kamuoyunu oyaladığını söyledi. Bakan Özdemir’in, Bakanlık bütçesinde büyük artışlar önerdiği fakat bu kaynakların çocukların yaşam koşullarını iyileştirmek için kullanılmadığı savunuldu.
Sonuç ve İstifa Talebi
CHP Kadın Kolları, Bakan Özdemir’e yönelik istifa çağrısını bir kez daha yineleyerek, hükümetin çocuk hakları ihlalleri ve ihmalleri konusunda daha fazla sessiz kalmamalarını talep etti. Açıklamada, acı içinde kaybolan çocukların ve mağdur olan ailelerin seslerinin, bu sessizlik içinde kaybolmaması gerektiği ifade edilerek, somut çözüm ve eylem çağrısı yapıldı.
CHP Kadın Kolları, ülkenin çocuk hakları konusunda daha adil, duyarlı ve sorumluluk sahibi bir yönetimle geleceğe taşınması gerektiğini belirtti.
Editör: ATİLLA ŞAKACI