Kahramanmaraş hep söylenir ya, yazarlar ve şairler şehridir. Her evde yoksa bile üç evden birinden ya ozan çıkar, ya şair ya da yazar. Yani Maraşlının çoğunluğu sanatçı ruhu taşır.   Bu  şair ve yazarlarımız fikirleri ile topluma ışık tutarken, ozanlarımızda halk şairi olarak bir yandan türkü söyler, bir yandan da dertlerini sıralarlar..

Bilirsiniz Eski Oğuz Türkleri'nin halk şairi ve türkücülerine verdikleri isimdir ozanlık. Ozanlara sonraları saz şairi, âşık adı verilmiş. Çoğu ozanlar hece vezni ile düzenledikleri koşuklarını kopuz denilen sazları ile okurlar. Şahsen çocukluğumuzda zevkle dinlerdir onları, çünkü bizim gibi söyler, bizim gibi düşünürlerdi. Bir de destan okuyanları vardı, bizim gibi yaşlılar hatırlar…

İşte bu ozanlardan beş tanesini Eğitimci Yazar Abdulhakim Eren hocam, kitaplaştırmış. KİTABININ ADI “BEŞ ÜNLÜ OZAN” Efsus Yayınlarından çıkalı yanılmıyorsam bir ay kadar olmuş. Kitapta, AŞIK MAHZUN-İ,  HAYATİ VASFİ, KUL HAMİT, AŞIK HÜSEYİN VE AŞIK YENER’İN hayatları ve eserlerine yer verilmiş. 176 sayfadan ibaret olan kitabı inanın ikigünde okudum hemde keyifle, çünkü sade bir dil kullanılarak, emek verilerek hazırlanılmış.

Değerle ağabeyim, saygıdeğer Abdulhakim Eren Hocam’a emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Gerçekten güzel bir eser olmuş ve bilmediğim çok şey de öğrendim. Özellikle aşk olmadan yazılamayacağını!

OZANLAR VE SANATA SAHİP ÇIKMAK

Hocam kitabını imzalayarak bizlere takdim ederken, Beş Ünlü Ozan kitabını nasıl hazırladığını sordum, bana kitabın hazırlanma sürecinde verdiği emeği, kendisine destek veren Serdar Yakar, Oğuz Paköz gibi isimlerin destek olduklarını, ayrıca Afşin ve yöresinin çok iyi bildiği için(doğum yeri) ozanlar ile ilgili detaylı bilgiler topladığını anlattı.

Her ozanın ayrı bir hayat hikayesi olduğunu, yaşamlarından kısa örnekler vererek uzun uzun anlattıktan sonra: “ Bu kitabın alt yapısı Dolunay Dergisi’nde, Alkış Dergisi’nde, 12 Şubat ve Edik Dergilerinde yayınlanan yazılardan oluştuğunu..” anlattı.

Beş ozanın çektikleri yokluk, gariplik, kıymet bilinmezlikleri, haksızlıklara maruz kalmaları bir birinin benzeri içimden geçen duyğu şu oldu, bu dertleri, sıkıntıları yaşamasalar bu güzel, etkileyeci şiirler, türküler, söylenir miydi acaba? Sorusunu yönetti.

Sonra da Kahramanmaraş’ın tanıtımında en önemli öğelerden biri de ozanlarımız- şairlerimizdir. Tanıtılmayan, Kahramanmaraşlı olduğu bilinmeyen, sahiplenilmeyen şairlerimizin de gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi.

Yeni yetişen, yıllardır şairlik-ozanlık için emer veren sanatçılarımıza ön vermemiz, takdir etmemiz, imkan tanımamız gerekir…” dediler.

Eyvallah!

Abdulhakim Hocam’a bu konuda tamamen katılıyorum ve Kahramanmaraş eğer tanıtılmak isteniyorsa bu ozanlar her yıl anılmalı ve SANAT GECELERİNDE, OZANLAR ÖDÜLÜ TÖRENLERİ YAPILMALIDIR.

Bu yıl AŞIK MAHSUN-İ SANAT ÖDÜLLERİ GECESİ YAPABİLİRİZ. Burada Kahramanmaraş Büyük Şehir Belediyemize bir çağrı yapayım, Sayın Başkanım Kahramanmaraş’a yakışmaz mı böyle bir sanat gecesi?

Yani Kahramanmaraşlı kendi yerel değerlerine sahip çıkmalı, sanatçı ve yazarlar öyle kolay yetişmiyor, emek istiyor yazmak…

Evet bu vesile ile ilimiz kültür ve sanat hayatına destek olan tüm yazarlarımızı da buradan hürmetlerimizi ifade ediyorum

Kalın sağlıcakla.