Bereket, manevi bolluktur. İnsanlar mallarının, ömürlerinin bereketli olmasını isterler ve bereket duası yaparlar. Mallarının artmasını ve bereketlenmesi için zekat verirler. Zekatın bir manası da, artmak ve çoğalmak manasına gelir.

Bir insan hayatına bolluk gelsin istiyorsa, elindekileri biriktirmeye değil paylaşmaya bakmalıdır. Çünkü mal, ilim, rızık ve sevgi ancak paylaşınca artar. Bereket, gönül zenginliği ve cömertlikle gelir. İsraftan, hırs ve tamahtan, nimete karşı nankörlükten ve cimrilikten uzak durmak gerekir. Yalan, riya, gösteriş, aldatma ve haksızlıktan kaçın! Çünkü günahlar ve ahlaki zafiyetler bereketi yok eder. Bereket, Allah’a teslimiyetle, kanaat ve şükürle, doğruluk ve dürüstlükle, tevazu ve tevekkülle elde edilir.

Hadis-i şerifte de; “Bu dünya malı göz alıcı ve tatlıdır. Kim bu mala cömert bir gönülle sahip olursa, malı bereketlenir. Ama kim de hırs ve tamah dolu bir kalple bu malı isterse, malının bereketi kaçar.” (Buhârî) buyrulmaktadır.

Ömrümüzün bereketi; iman, ibadet, salih amel ve güzel ahlaktır. Gönlümüzün bereketi Kur’an-ı Kerim’dir. Hanemizin bereketi ülfet, muhabbet ve merhamettir. Malımızın bereketi, zekât, infak ve sadakadır. Ticaretimizin bereketi, dürüstlük, alın teri ve helal kazançtır. Çalışmamızın bereketi, işimizin hakkını vermek ve özverili olmaktır. İlmimizin bereketi, öğrendiğimizle amel etmek ve bilgimizi paylaşmaktır. Zamanımızın bereketi onu heba etmemek, kıymetini bilip değerlendirmektir. Neslimizin bereketi İslam’a ve insanlığa hayırlı evlat yetiştirmektir.

Cenâb-ı Hak, bereketin yegâne kaynağı, yüceler yücesidir. Zü’l-Celâl-i ve’l-İkrâm’dır; azamet sahibidir ve cömerttir. O halde kulluk ve ibadetimizle, dua ve niyazımızla varlığın özüne bereketi yerleştiren Rabbimize yönelmek gerekir. Huzur ve mutluluğu çok olanda değil, bereketli olanda arayalım. Unutmayalım ki biz niyetimizi Rahmanın rızasına bağlarsak, O Kudret Sahibi de bereket kapılarını bize açacaktır.

Kazançta malda, bereket önelidir. Bereket kapısı. Bereketli olsun. Allah bereketini artırsın gibi sözler boşuna söylenmemiştir. Haram kazanç, mala hile karıştırmak bereketi azaltır, hatta yok edebilir. Bu bakımdan helalinden kazanarak, helale haram karıştırmayarak, alın teriyle kazanmak önemlidir.

Tabi ki para da önemlidir. Para bir değişim aracıdır. Parayla mutluluk olmaz derler ama parasızda iş yapılmaz.

Bereket mi, Para mı ?

Bir devir de adamın biri çok para kazanıyormuş. Ama yine de geçim sıkıntısı çekiyormuş. Zavallı adam bu duruma çok üzülüyormuş. Bir gün çevresinde bulunan bilge bir adama gitmiş, durumu arz etmiş. Bilge adam her gün kazancını azalt demiş. Adamın kafasına yatmamış ama herhalde bir bildiği vardır diyerek, kazancını azaltmaya başlamış. Daha önce on kazanıyorsa beşe düşmüş. Bir de bakmış ki elindeki para fazla fazla yetiyor. Adam hayretler içinde gidip ulu kişiye sormuş.” Efendim bu ne iştir ki eskiden on kazanırken geçinemezken, şimdi beş kazanıp krallar gibi yaşıyorum.” Demiş. Bilge adam. “ Evlat, yaptığın işin karşılığı beş idi, İşin içine hak etmediğin parada karışınca bereket gidiyordu. Şimdi tamamen helalinden kazandığından dolayı bereketini görüyorsun” demiş