Babalar günü her sene olduğu gibi, bu sene de anneler gününün gölgesi altında kaldı. Bu sene de anneler günü kadar prim yapamadı.

   ABD'de Anna Jarvis'in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında başlattığı anma günü, 1914 yılında kongrenin onayıyla Amerika çapında genişledi. Ülkemizde ise ilk olarak 9 Mayıs 1955 tarihinde kutlandı.

  Babalar gününün ortaya çıkış hikayesi ise şöyle: Bir Amerikan İç Savaşı gazisinin kızı olan Sonora Smart Dodd, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünmekteydi. Dodd'un babası annelerinin yokluğunda altı çocuğunu tek başına büyütmüştü. Babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın Babalar Günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış ama bu çalışmalar o tarihe yetişemeyerek kutlamalar haziran ayının üçüncü pazar gününe ertelenmiştir.

   Babalar Günü ilk kez1972 yılında Amerika’da kutlanmış, bu  tarihten sonra bütün ülkelerde kutlanmaya başlamıştır

  Tarihsel döngüsüne baktığımızda Anneler Günü’nün Babalar Günü’nden daha önce kutlanmaya başlandığını görebiliriz. Belki sırf bu yüzden babalar günü anneler gününün gölgesi altında kalıyor olabilir.

  Bana kalırsa tarihsel döngünün pek bir önemi yok neticede babalar gününün çıkış hikayesinin de altı çocuğunu anneleri olmadığı için büyüten bir erkek olduğunu görüyoruz. Belki de bir kadının görevini yaptığı için özel bir baba olduğu düşünüldü kim bilir?

   Erkek egemen bir toplumda kadınlara ait bir günün erkeklere ait bir günden daha çok değer verilmesi, buna rağmen, toplumda kadına şiddetin artarak devam etmesi ve önlenememesi de oldukça ironik bir durum.

 Toplumun en küçük yapı taşı ailedir. Aile anne, baba ve çocuktan oluşur. Baba, parayı getiren, kural koyan emredici güçtür; anne, emek veren, çile çeken ve koşulsuz sevendir. Çocuk her ikisine de bağımlı olandır (İstisnalar kaideyi bozmaz). Baba her zaman korkulan, anne ise sığınılan kişidir. Durum böyle olunca içten içe anneye yapılan haksızlığa vicdan susturmak adına ona özel olan Anneler Günü’ne daha çok değer veriliyor, baba her ne kadar kural koyucu olsa da yaptırımları yüzünden daha az değer görüyor olabilir.

      Ataerkil toplumlarda erkeğin güç simgesi olmasını sağlayan para kazanma, eve ekmek getirme son yıllarda kadının da sahip olduğu güç haline geldi. Hatta belki de kadınlar para kazanmaya başladığı günden beri erkeklerin güç simgesini ele geçirdikleri için erkeklerin daha çok  hedefi olmaya başladı. Erkeklerin elindeki en büyük kaynağa da hakim oldukları için kadına öfke arttı belki de bilinmez.

 Bizim isteğimiz hem kadına hem de erkeğe şiddetin olmaması. Bu iki özel günün de aynı coşkuyla kutlanması dileğimle

                                                          Kalın sağlıcakla!