Kıskanmak hastalıktır.

Kıskançlık hastalığınızdan kurtulun.

Hayatımız boyunca fark etmeden yanlış zamana doğru insanları kurban etmişizdir.

Yaşadıklarımız bize çok şey katmıştır.

Sevgi, saygı, şüphe, aşk, kızgınlık vs. vs.

“Şüphe ile Aşk Bir Arada Olmaz.”

Şüphe ile aşk ve sevgi hiçbir zaman bir arada olmaz.

Şüphe insanları bitirir!

Lakin sevgi başka bambaşka bir şey.

Ama ben olsam, asla affetmezdim. İçim kan ağlasa da.

Çünkü benim kitabımda şüphe ile aşk yan yana gitmez.

İnsan inanmadığı birini nasıl sevebilir?

Ya da sana inanmayan birinin aşkına güvenebilir misiniz? 

O şüphe edecek durmadan ve senin ömrün şüphesinin haksız olduğunu kanıtlamakla geçecek durmadan. Peki ya bir gün kanıtlayamazsanız kendinizi?

İşte o zaman ne olacak hiç düşündünüz mü?

Hiçbir zaman Kız arkadaşımın telefonunu karıştırmadım. Karıştırmam da.

Kimle konuşmuş, kimle mesajlaşmış bakmadım, bakmam da.

Bu husus bana hep en aşağılık iş olarak geldi.

Hayatım boyu cep telefonu ile onu izlemem.

Zırt pırt arayıp “Nerdesin” diye de sormam.

“Telefonun niye kapalı” demem.

Saflığımdan mı? dersiniz.

Hayır, giderse gider.

“Birini seversen serbest bırak.

Geri dönerse senindir.

Dönmezse Zaten hiçbir zaman olmamıştır ki.”

Nerede olduğu önemli değil ki, merak edeyim.

Giderse de tutmam. Kimseyi tutmadım, kimseye “Gitme” demedim.

Önemli olan dönmesi.

Dönerse benimdir zaten.

Niye sorayım ki.

Peki ben kıskanç mıyım?

Evet İnsan sevdiklerini ve sahip olduklarını kıskanır.

Ben de kıskanıyorum ama dozunda; tadımızı kaçırmayacak ölçüde.

Öyle ki kıskanmak da sevgi gibi bambaşka bir şeydir.

Onu şüpheye dönüştürüp açığa vurmak başka.

Kıskançlığınızı kendinize saklarsanız, onu ne kadar sevdiğinizi hissedersiniz.

Ama açığa vurdunuz mu, işte o zaman hayat sahnesinde ucuz bir şova dönüşür.

İnsanlar bu konuda kendileriyle haddinden fazla çelişir.

Çünkü kişi kendinden bilir işi kendileri aldattıkları için.

“Ben yapıyorum ya. O da yapıyor olabilir” düşüncesinden kendilerini alıkoyamazlar.

Seven ve ihanet etmeyen, etmeyi aklından geçirmeyen kişi şüphe etmez.

Şüphe ettiğin anda bırakacaksın.

Çünkü şüpheyle aşk bir arada gitmez.

Şüphe ederek sevmeyi sürdüremezsin.

Senden durmadan şüphe edeni sevmeyi de.

Aşk öyle bir duygudur ki, üzerinde şüphe kara bulutu oluşur oluşmaz, kirlenir, ucuzlar, yıpranır ve de biter.

Kıskanç olabilirsiniz.

Bu ayıp değil.

Lakin dozunda şovmen değilsiniz ki abartıp şov yapasınız.

Karşınızdaki insan çok kıskanç ise ona doğru zamanda doğru üslupla şunu söyleyin: “Kendine gel onlar bakar sen elimi tutarsın. Sahip olan sensin.”

Bir yabancı gibi bakmayın sevdiğiniz değer verdiğiniz insana.

O sizin kadınınız ya da erkeğiniz! Sizin olana sahip çıkın.

Ben inandığım insanla inandığım yolda yürüyorum.

Siz de öyle yapın.

Yolu sevgiden geçen herkesle bir gün bir yerlerde buluşmak dileğiyle.     

Kendinize ve yaşadığınız kentiniz Kahramanmaraş’a iyi bakın.