Bugün Ramazan ayının ilk günü, Rabbim inşallah huzurlu bir ibadet nasip eder. Bu vesile ile tüm okuyucularıma hayırlı Ramazanlar dileyerek yazıma başlamak istedim. Konumuz kıyamet. Kıyamet için Kur’an ansısın gelecek ifadesini kullanır! Merak bu ya, bu konuda ciddi eserler okudum, uzmanların görüşlerini aldım. Özellikle İbn-i Haldun bu konuda çok ciddi araştırmalar yapmış, yüzyıllardır süre gelen tartışmalara açıklık getirmiş. Dolayısı ile bugün sizlere kıyametin alametlerinden derlediğim bilgileri aktaracağım.

Aslında biliyoruz ki, insanın ölümü kendi kıyametinin kopmasıdır her nedense ölümü ve kıyametin bir gerçek olduğunu bilmemize rağmen, yine de gerekli hazırlığı yapmayız. Evet bu işte şeytanın parmağı var ancak, nefsimiz daha da tehlikeli diye belirtmek isterim. Neyse, geçelim konumuza.

Yusuf Suresi ve benzeri ayetlerde kıyametin ansızın geleceği ifade edilir doğrudur. Kıyamet elbette kopacaktır ancak ne zaman kopacağını yalnız Cenab-ı Allah bilir.

Kıyamete iman edenler için kıyamet ansızın olmayacak çünkü alametleri bildirilmiş, yani yaklaştığını fark edeceğiz. Aniden gelmesi hadisesi ise inançsızlar için geçerli diyen Yrd. Doç. Ebubekir Sifil hadisler ışığında bu konuda diyor ki: “Yüksek binaların yapılışı, cariyenin efendisini doğurması gibi alametleri, hızlı kentleşme, kuşaklar arası çatışmaya dikkat çekerek; büyük alametleri arasında yera lan İslami ilimlerin ortadan kalkması, cinayetlerin çoğalması, zinanın artması ve Fırat Nehrinin sularının çekilmesi, güneşin batıdan doğması gibi konuları üzerinde uzun uzun anlattı, dinledim. Bu bilgilerden edindiğim şu ki, insan oğlu fabrika ayarlarına dönecek. Hak ile batıl büyük bir mücadeleye tekrar girecek, hak üstün gelecek, insanlık yeni bir asr-ı saadet daha yaşayacak, tabi ki bunlar kıyamet öncesi gerçekleşecek.

HZ İSA(MESİH) GÖKTEN İNECEK

Sifil, küçük alametlerin devam ettiğini, büyük alametlerin büyüklerinin çıkmadığını söyleyerek, bundan sonra Mehdi as geleceğini, bu kişinin normal bir insan olacağını, hal ehlinin onun mehdi olacağını bileceklerini, peygamberimizin soyundan olacağını, ümmetin başına geçeceğini vurgulayarak, Mehdi ve Mesih’in birlikte insanlığa hak yola davet edeceğini ve Mehdi’i(as)Efendimizin(sav) gösterdiği yoldan yürüyeceğini, olağan üstü güçlere sahip olmayacağını ancak büyük bir lider olacağını söylüyor…

Sonrası tabi ki kıyamet kopacak. Bu hadise ile ilgili olarak da Gazali. Kalplerin Keşfi kitabında şöyle diyor: “Kıyamet, nice yüzlerin ağardığı, kimi yüzlerin de karardığı gündür! O gün öyle bir gün ki ne mal fayda eder ne evlat. Ancak Allah’a temiz bir kalp ile gelenler (o günde fayda bulurlar) (Şuara Suresi)

Bütün mahlukat konuşmadan yüz yıl beklerler. Yüz yılda karanlıkta şaşkınlık içinde bekleşirler. Yüz yılda Rablerin huzurunda dalga dalga çekişerek beklerler. Kıyamet gününün bir günü sizin buradaki hesabınıza göre 50 sene. Fakat müminler için bu zaman hafif bir farz namaz kılmak kadar kısa geçer.” (s. 487-88)

Devam ediyor, kul dört şeyden mutlaka hesaba çekilir. Ömrünü nereden tükettiğinden, bedenini nerede yıprattığından, ilmi ile nasıl amel ettiğinden, malını nereden kazanıp, nerede harcadığından. (İbn-i Abbas)

Değerli dostlar, şahsen bu bilgileri dinlerken ve yazarken çok korktuğunu, ayaklarımın bağının çözüldüğünü söylemeden geçemeyeceğim. Dikkat etmek gerek, şaka değil bu yazdıklarım. Rabbim günahlarımızı affetsin inşallah!

Diyeceğim şu ki, mübarek üç aylardan geçtik, çok şükür Ramazan’a ulaştık. Nefsin sevmediği en büyük ibadet şüphesiz oruçtur. İnşallah, oruç tutmak için gayret edelim. Mazereti olanlar ise, açıktan yemek yemesin, daha fazla garibe yardımcı olsun. Teravih yok ama evde eşi ve çocukları ile kılsın bütün bunlar bizi kıyamete hazırlayacak. İnşallah cennetinde buluşup, cemalini görmeyi de bizlere nasip edecek diye umuyoruz.

Kalın sağlıcakla.