Acı kelimesi somut ve soyut anlamda işlevi olan bir kelime. Acı hepimizin bildiği ve ruhunda hissettiği bir kavram. Zaman zaman hayatımızda bazı şeyler hepimize acı gelebilir. Acı ne zaman oluşmaya başlarsa duygusal olarak etkisi yoğun olur. Kimisi yoğunluğunu hisseder, kimisi acıyı duyamaz hale gelir ve hissizleşir. Kimisi de sağlıklı şekilde acısını yaşar ve içinde bitirir. İnsandan insana değişir acının nasıl yaşandığı ama şu değişmiyor: insanoğlunun acıyı güce dönüştürme gücü. Acılar beklentilerimiz karşılanmadığında, başkası canımızı acıttığında, şartlarımız yeterince sağlanmadığında ve birçok sebepten dolayı ortaya çıkabilir. Üzüldüğümüzde olaylara içsel bakarız. İçselleştirdiğimizde bize ne anlam kattığını göremeyiz. Zaman geçer acının etkisi hafifleyince olaylara bakışımız değişmeye başlar. İşte orası dönüşümün ve tecrübelerin oluştuğu zamandır. Belki de ortak cümlelerimiz vardır acıyı güce dönüştürdüğümüz isterseniz hep birlikte okuyalım aşağıdaki cümleleri… Acı: Son yaşadığım olayda o kadar hissizleştim ki çok kötüyüm. Acının güce dönüşmüş hali: Her şey zıddıyla var. Hissizleştiğin zaman canlılığa kapı açılmıştır bile. Sadece biraz daha beklemeye değer. Acı: Duygularımı kimseye anlatamıyorum ve bu nedenle kendi kendimi yiyip bitiriyorum. Vücudumda egzamalar çıkmaya başladı. Acının güce dönüşmüş hali: “Duygularımı paylaşmak güçsüzlük demekti.” Bana yanlış öğretilen bir gerçekti. Fakat duygularımız hepimize ait ve gerçek. Dertlerin paylaştıkça azaldığını ve duyguları paylaşmanın içimizi son derece rahatlattığı gerçeğini denemeye ne dersin? Acı: Belki ve eğer evlenmiş keşke diye çocukları olmuş. Acının güce dönüşmüş hali: Keşke’nin pişmanlığını yaşamaya izin ver onlar senin bir parçan. Geçmişin seninle yaşandı ve seninle hep devam edecek ama onlarla barışık halde yola devam edersen yüreğindeki acı daha hafifleyecek. Yaramı tamamen yok saymak yerine o yarayı kabul ederek yaşama devam etmek bu acını çok daha hafifletecek. Acı: Annemi, babamı ya da yakınlarımı kaybettim. Ölümüne dair bir şey hatırlamıyorum ve acı çekiyorum. Acının güce dönüşmüş hali: Kaybettiğin yakınına mektup yazabilirsin ve yakınlarını kaybetmiş insanlarla hangi duyguları hissettikleri ile ilgili konuşup rahatlayabilirsin. Acı: İnsanlara karşı çok fedakârım.Sınır koyamadığımda duygularımın kullanıldığını düşünüyorum. Biraz daha sınır koyabilsem canım daha az acıyacak. Acının güce dönüşmüş hali: Sınır koyamadığın kişilere vermiş olduğun fedakârlık sana bir şeyler öğretti. Çok fedakâr olmamayı acı da olsa öğrendin. Fedakârlık fazla olduğunda senin için gerçekten değer gösterenlere kalmayacak. Düşün bir pasta yaparken bile ölçüsünü kaçırdığında tadı hoş olmuyor aynı insan ilişkileri de böyle dozu fazla verdiğinde senden gidiyor. Dengeli al ve ver. İnsanoğlunun doğası karmaşık ne kimin için ne denli acı bilinmez. Yukarıdaki örnekler belki rastladığınız ya da rastlamadığınız olaylar ama ortak bir durum var; acının güce dönüşebildiği. Acıyı yaşadığımda dipsiz bir kuyuda kalmış ve yardım eden yokmuş gibi gelebilir ama acımı yaşamaya izin verdiğimde ve sabrettiğimde zamanla güce dönüşebilir. Siz de kendi içinizde acınızı dinleyip bu durumu güce dönüştürme çalışmaları yapabilirsiniz. Hepinize ruh sağlığınızı önemseyeceğiniz günler diliyorum.