Türkiye’nin içine girdiği yeni bir süreç. Şüphesiz olağan üstü bir durum. Ülkenin kimyası etkilenmiş. Şüphesiz ülkemiz bu üç yıl içerisinde Bir 15 Temmuz hesaplaşması yaşadı. Yaşamaya da devam ediyor. Ortada 250 şehit, 2 bin 196 gazi var. Aslında dine ve eğitime hizmet sözüyle hareket eden FETÖ terör örgütü yüzbinlerce insana da leke sürerek mağdur etti. Osmanlı İmparatorluğundan bu yana hep darbe ve darbe girişimleriyle başı hep belada olmuştur ülkemizin.

En sonunda 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi bu darbe girişiminin en tehlikelisiydi!

Milyonlarca insanların masum duygularını kullanarak darbe girişimleri; aslında bir hayalin ürünüydü. Çok partili hayatın kısa tarihleri ağır hasarlar yükleyen 1960, 1971, 1980 askeri darbeleri yaşadı, tecrübe sahibi olduk. İnsanlarımız bilinçlendi. O yıllarda sağcısıyla solcusuyla kimi canıyla kimi malıyla kimi geleceği ile ödedi…  

15 Temmuz gecesi…

Eğer halkımız istemezse hiçbir darbe veya darbe girişimi başaralı olamayacağını hep birlikte gördük ve yaşadık. Bunlar ülkenin siyasal, sosyal, ekonomik ve akademik gelişmelerine engel olmuş, telafisi mümkün olamayacak sorunlar yaratmışlardır. Demokrasinin değil otokrasinin çözeceği gibi çağdışı bir anlayışın eseri olan darbeler sadece cumhuriyet tarihinin değil Osmanlıyı da içerisine alan topyekûn tarihi birer kara lekelerdir. Türk halkının en büyük özelliklerinden biriside ve en önemlisi devletine, toprağına ve namusuna sahip çıkar ve leke sürülmesine göz yummaz.

 İşte bunun en güzel örneklerinden birisi 1919 yılında başlayan kurtuluş savaşıdır. Bu savaşta Maraş öncülük etmiş ve ilk silahı ateşleyerek kurtuluş savaşını başlatmıştır. Dünyanın gözü bu coğrafyada, çünkü; Bu coğrafyada zenginlik var bu coğrafyada doğal güzellik bu coğrafyada tarihi zenginlikler vardır.  Ne Türk halkı eskisi gibi, ne de ülkemiz eskisi gibi. Eğitim artıkça halkımızın bilinçlenmesi de o kadar artmaktadır. İşte FETÖ terör örgütünün darbe girişimine top yekün karşı çıkmamız ve “ bize artık darbe, marbe işlemiyor “ demenin bir dışa vurumuydu .

Elbette bunlardan ders almamız da bizim en büyük gerçeğimizdir. “Bir husumet bin nasihatten iyidir” derler. Yukarıda bahsetmiştik. Osmanlıdan gelen ve Cumhuriyet döneminde yapılan birçok askeri ve sivil darbe girişimleri bu ülkeyi hep geriye götürmüştür. En kötü demokrasi en iyi askeri vs. darbelerden daha iyidir. Bunları hep yaşayarak gördük. En son yaşadığımız FETÖ başarısız darbe girişimi bile ülkemize çok büyük zararı olmuştur. Her darbenin ülke ekonomisine ve insanına ne kadar zarar verdiğini de halen yaşamakta olduğumuzda birer gerçektir. Bunun başında en önemli etken elbette eğitim. Ancak bizi ayakta tutan demokrasimizdir.

Ülkemize demokrasi çok erken gelmiş olabilir ama demokrasimizin giderek içimize sindiğini de görmekteyiz. Bunların hepsi demokrasimize sahip çıkmakla olmuştur.